Otomobil gizli saklı özellik açtırma işlemi, aracınızda gizlenen potansiyeli ortaya çıkarıyor sadece garantiyi bozar mı? VAGCOM şeklinde yöntemlerle ECU’ya meydana getirilen bu “yetkisiz müdahalenin” garantiye tesirini, yetkili servislerin bakış açısını ve yasal haklarınızı detaylıca inceliyoruz.
Sıfır kilometre otomobilinizi garajınıza çektiniz, hayırlı olsun. Forumlarda, toplumsal medyada gezerken “gizli saklı özellik” diye bir şey gözünüze çarpıyor. Amerikan parklar, hareket halinde video seyretme, korna ile selamlama, kadran testi… Kulağa ne kadar da hoş geliyor, değil mi? Aslına bakarsanız otomobilde olan bir özelliği kullanmak en naturel hakkınız şeklinde hissediyorsunuz.
Peki, bu işlemi sanayide yada internetten bulduğunuz bir yerde 300-500 TL karşılığında “açan” birine yaptırmak ne kadar mantıklı? Otomobil gizli saklı özellik açtırma işlemi, sandığınız şeklinde rahat bir “düğmeye basma” vakası değil. Bu, direkt aracınızın beynine, kısaca Elektronik Denetim Ünitesi’ne (ECU) meydana getirilen bir müdahaledir. İşte “güvence” kelimesinin çekince çanları da tam olarak burada çalmaya başlıyor.
“Gizli saklı özellik” dediğimiz şey tam olarak nedir?
Aslına bakarsak “gizli saklı” olan bir şey yok; bu özellikler, üretici tarafınca kasten kapatılmış yada kısıtlanmış fonksiyonlar. Üreticiler bunu niçin yapar? Kimi zaman değişik donanım paketleri içinde fark yaratmak, kimi zaman de satılmış olduğu ülkenin yasal regülasyonlarına uymak için yapılır.
Bu özellikler, aracın OBD portuna bağlanan VAGCOM, Bimmercode şeklinde hususi cihazlar yada yazılımlar vesilesiyle aktifleştirilir. Şu demek oluyor ki aracın yapınak ayarlarındaki “0” olan bir kod, “1” yapılır. Kağıt üstünde rahat görünse de bu işlem aracın yazılım bütünlüğüne bir müdahaledir.
Aslolan sual: Dışarıda yaptırırsak güvence gider mi?

Şimdi dürüst konuşalım: Bu işlemi yetkili servis haricinde, “merdiven altı” ya da “işinin ehli” bulunduğunu iddia eden hususi bir yerde yaptırdığınızda aracın beynine teknik olarak yetkisiz bir müdahalede bulunmuş oluyorsunuz. Aracın elektronik sistemine atılan bu dijital “imza” (log), siz sildirdiğinizi düşünseniz bile yetkili servisin gelişmiş diagnostik cihazlarında görünebilir.
Yarın bigün aracınızda, açtırdığınız bilhassa asla alakası olmayan bir elektronik arıza çıktığında (sözgelişi şanzıman beyni arızası), servis bu log kayıtlarını görürse size ne diyecek? “Aracın yazılımıyla oynanmış, sistem bütünlüğü bozulmuş. Bu durum kullanıcı hatası olarak değerlendirilir ve maalesef güvence kapsamı dışındadır.” deme hakkına haiz olabilirler.
Güvenli yol: Yetkili servis ve güvence belgesi ne diyor?

Peki, bu özellikleri “yasal” ve “güvenli” bir yoldan açtıramaz mıyız? Eğer işlemi bizzat yetkili serviste yaptırırsanız, bu bir “yetkisiz müdahale” sayılmaz. Niçin? Zira işlemi meydana getiren, kısaca yazılıma müdahale eden, bizzat size o garantiyi veren kurumun kendisidir. Bu durumda garantiniz bozulmaz.
Bu yüzden yapılacak en doğru ve risksiz hareket, aracınızın markasına ilişik yetkili servisi arayıp durumu sormaktır. Ihmal etmeyin, nihai karar verici onlardır. Ek olarak, hemen hemen arabanın poşetlerini sökmemişken, torpidoda duran o kalınca güvence belgesini açıp okumak, “yazılımsal müdahale” yada “modifikasyon” başlıklarında ne yazdığını denetlemek, sizi binlerce liralık harcamadan kurtarabilir.
Peki riske atmaya kıymet mi?
Netice olarak, o “5 dakikalık” ve ucuz görünen işlem, ileride yaşanacak 50.000 TL’lik bir arızanın faturasını size kesebilir. Risk alıp almamak tamamen size kalmış.
Peki siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz? Aracınızdaki gizli saklı özellikleri açtırdınız mı? Yada garantilik bir mesele yaşayıp servisten “yazılıma müdahale edilmiş” yanıtını aldınız mı? Deneyimlerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!



